7 Kasım 2010 Pazar

YÖK Bir Düzenleme Aygıtı Mıdır? Gereksizliği Üzerine Düşünceler




Türk toplumunu fikri, siyasi , sosyal ve ekonomik bağlamda cumhuriyet döneminin ardından ikinci kez geçmişin tersine döndüren bi olaydır 80 darbesi. Cumhuriyet devrimi nasıl yeni insan hedefiyle yola çıkmış ve çağdaşlaşma hedefini taşımış ise 80 darbesi de yeni toplumun, korku toplumunun, yeşil kuşakların, Türk-İslam merkezli devlet yapılanmalarını yaratılmasını hedef almıştır. Bu sebepledir ki bir ülkenin beyni olan üniversiteleri prangalamak ihtiyacı duymuştur darbe yönetimi. Çünkü geçmişten aldıkları ders onlara bunu söylemektedir. Gençliğin dinamizmi durdurulamaz ve bu gücün odak noktaları üniversitelerdir. İşte bu güç odaklarını kontrol altında tutmak amacıyla 6 Kasım 1981 günü 2547 no'lu Yüksek Öğretim Kanunu yayımlanmıştır. Fikren ve ilmen bir toplumun hür düşüncesinin bir izdüşümü olan üniversiteler bilimin b'sinden habersiz adına faaliyet denebilecekse faaliyetlerini yürütmektedirler. Bu faaliyetsizlik hali anlaşılan odur ki hiçbir öğretim üyesini rahatsız etmemektedir. Zaten malum olan rektör atamaları sebebiyle öğretim üyelerinin de ses çıkarmasını beklemek biraz ahmaklık olur. Oysa bilim uğrunda engizisyon mahkemelerinde yargılanınan, sonu darağaçlarında biten bir hikayedir. Cesaretin ve bilgeliğin hikayesidir. Direnişin ve mücadelenin hikayesidir... Bir mevzuu da şudur ki; bazı kimseler Sovyetler Birliğinde de aynı türden bir yapılanmanın bulunduğunu ve bu tür yapılanmaların her tür totaliter yapıda bulunacağını iddia ediyorlar. Halbuki gözden kaçırdıkları çok ciddi bir mevzuu da şudurki; sovyet devrimi yeni insanı yaratmayı amaçlamaktaydı, düşünsel ve insani açıdan bugünkü insanın belki de tam tersi olan insanı. Yani sovyetler birliği için bu tür bir kurumu meşruu bulmak gerekir.Ve son olarak YÖK'ün hukuksuz bir yapı olduğunu kanıtlayarak sözlerimizi bitirelim. Normlar hiyerarşisinde anayasanın üzerinde bir güç yoktur. Aslında uluslararası anlaşmalar vardır ancak Türkiye her zamanki gibi bu konuda da bir istisna teşkil etmektedir. Ve anayasamızda bulunan iki çelişen madde dikkatlerimizden kaçmıyor.



madde/130-ve madde/131 inclemek isteyen arkadaşlar fark edeceklerdir ki 130.madee serbestlik esasına dayanırken 131.madde yönlendirme ve planlama esasını içerir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder