Greenpeace veyahut Soros Parası İle Nasıl Çevreci Olunur?

Bugün dünyamızın canını okuyan baş felaket ne küresel ısınma ne nükleer santraller ne de HES'lerdir. Bugün doğru tahlillerin bizi ulaştıracağı tek bir nokta vardır. Bu çevre felaketlerinin baş aktörü Kapitalizmdir. Kapitalizm dünyamızı son yarım yüzyıl içerisinde yağmalamada hızını her geçen gün artırmıştır. Bugün kapitalizme boyun eğmeyen herkes çevrecidir, anti-kapitalist duruş gerçek bir çevreci olamanın esasıdır. Kapitalizm bir yağma düzenidir. Marx'ın da dediği gibi;

           

  "KAPİTALİZM GÖLGESİNİ SATAMADIĞI AĞACI KESER!"

Sadece kapitalist kar amacının ana etken olarak doğaya yön verdiği bugünlerde Amazon Ormanlarını yağmalayan İKEA veya Atlantik Okyanusunu aylarca petrole bulayan British Petroil Company sadece birkaç örnek teşkil eder. "Kapitalizm bir yağma düzenidir ve dünya denen bu gemi batarken mallarını yağmalamak hepimizin görevidir" naraları atan kapitalistler her zaman olduğu gibi hainler ve yandaşlar yaratmayı da başarmışlardır. Greenpeace denen bu sevecen çevreci grup dünaynın birçok ülkesinde örgütlenmiş ciddi eylemlere imza atmış lakin Soros parası yemekten geri durmamış aslında sadece kapitalizme hizmet etmiş bir örgüttür. Kendilerini en çok Japonya'da yapılan balina avcılığına karşı düzenledikleri eylemlerle duyurmuşlardır. Kabul etmeliyiz ki bu vahşet derhal önlenmelidir. Eylem doğrudur ancak geriye dönülüp bakıldığında bu eylemlerin düzenleyicisi olarak Soros karşımıza dikilmektedir. Soros bir borsa spekülatörüdür. Anlayacağınız Japonya açıklarında avlanan her balina ve onunla ilgili sektör ve şirketlerin durumları üzerinden para kazanmaktadır. 

Greenpeace'in yola çıkarken ele aldığı önemli konulardan birisi ise enerjide yapılacak devrimdir. Evet kabul enerji devrimine ihtiyaç duyulmaktadır. Belki füzyon veya daha çevreci sistemlerin geliştirilmesi gerekmektedir lakin bunu yaparken eğer varolan nükleer santralleri protesto edecekseniz, piyasanın hizmetine girmemiş bulunmanız birinci şarttır. Soros adeta Greenpeace'i şirketler savaşında bir piyon olarak kullanmaktadır ve kullanmaya devam edecektir. Bu meseleyle ilgili ciddi bir örnek karşımızda bulunmaktadır. BP'nin Atlantik Okyanusu açıklarındaki petrol sondaj kulesi hatırlayacağınız üzere aylarca petrol sızdırmıştı. Greenpeace kendinden bekleneni yaptı, bir şeyler yapıyormuş izlenimi vermek için protesto girişimlerinde bulundu. Peki ama neden sadece BP protestoları? Shell/Royal Dutch Company'nin geçtiğimiz yıllarda Nijerya'da yarattığı o korkunç duruma neden ses çıkarılmadı? Sebep açık ve net, Greenpeace doğadostu değil, para dostu bir oluşumdur !  

Son söz olarak şunları belirtmeliyim ki piyasa düzeninin bir elemanı olarak çevreci olunamaz. Çevrecilik kapitalizme ve onun son yüzyılda şekil değiştirerek büründüğü yeni şekli emperyalizme başkaldırarak olunur.