13 Mart 2012 Salı

"Darısı Diğer Yurtseverlerin Başına" Demek, Gerçeklikten Kopmaktır-2-


Şimdi bu yazıya bir ek ile devam edeceğim ama diyeceksiniz ki "Güzel kardeşim bu dünün haberiydi, yazsana bugün şu Sivas davasındaki utanç tablosunu". Ama ben Madımak Davasında yaşanan hukuksuzluğa ayrı bir yazı ile değinmeyi yeğledim. Özel olarak incelenmesi gereken bir konu -gerçi artık daha nesi incelenecekse, bizdeki de laf-. Neyse akşam oturdum, bakalım bizim Ahmet-Nedim kardeşler ne demişler, ne yazmışlar diye haber sitelerini takip ettim. Sağolsun Odatv boş durmamış, hemen Ahmet-Nedim kardeşlerin ilk açıklamalarını yayınlamış. Evet öncelikle Ahmet Şık'ın açıklaması ile başlayalım. Acaip derecede kalabalık bir basın ordusu ve izdiham altında Ahmet Şık kendisini bekleyen arabaya giderken haliyle birkaç kelam etmek zorunda kalıyor. Kulak verelim, bakalım neler demiş?

Başlangıç güzel, diyor ki "Eksik kalmış adalet, bu ülkeye hukuk ve demokrasi getirmeyecek." Hakkını verelim, tarihe not düşülesi sözler. Evet devam ediyoruz. Sonra Ahmet Şık başlıyor geride kalanların sayısını açıklamaya. "Aynı davadan 5 arkadaş, 600 civarında üniversite öğrencisi, KCK davasından 6.000'in üzerinde tutuklu var." Tebrikler ama ya diğerleri? Peki ama Hasdal'da yatan yurtsever komutanlar? Hani şu NATO subaylığı yapmayıp memleketi için geleceklerini feda edenler... Onlar ne yazıkki bu açıklamanın birer parçası değiller. Ahmet Şık herzamanki gibi geneli görmeyi reddediyor. TSK'ya yapılan saldırılara alkış tuttuğunu gösteren bir açıklaması henüz yok. Ama olmayacağına dair elimizde bir emare de yok. Dileyelim ki öyle bir şey demesin... Ama hakkını teslim edelim, konuşmanın devamında başarılı bir çıkış yakalıyor ve diyor ki; " Bu komployu kuran-yürüten polisler, savcılar, hakimler bu cezaevine girecek. Bunun için ant içiyorum." Bravo. Bundan sonra mesele sözünün eri olma meselesi. Hatta bende daha büyük şaşkınlık yaratan durum cemaat vurgusu oldu. Hadi bakalım, biraz daha gözler açılırsa o cemaat ve kontrgerilla bağlantılarını da görecek. 

Şimdi gelelim Nedim Şener'e. Nedim Şener'in açıklaması oldukça kısa ama değerlendirilmesi gerek. Nedim Şener bende daha duygusal çağrışımlar yaratıyor, belki de bir baba olması nedeniyle yapılan vurguyla ilgili. Velhasılı kelam Nedim'in açıklamalarında vurgu yine Hrant Dink üzerineydi. Hrant ile ilgili bir haber yapmayı önüne koymuş ilerleyen dönemde. Umalım cinayetin cemaat bağlantıları ve Ramazan Akyürek ile ilgili bölümlerine daha çarpıcı haberler ile vurgu yapar. Ondan da tek isteğimiz Hrant Dink cinayetine takılıp kalmaması, bu cinayetin arkasındaki derin galdyo ve kontrgerilla bağlantılarını araştırması hususunda olacak. Ve Nedim de son olarak yine tarihe not düşülecek bir söz söylüyor; "Gerçekler hapsedilemez."

Sonsöz olarak şunları söyleyebilirim ki; Nedim Şener ve Ahmet Şık ile ilgili aklımızda soru işaretleri yaratan durumların çözümü zaman ile ortaya çıkacak. Şuan için hiçbir şekilde bir öngörüde bulunmak mümkün değil. Ama dileğimiz odur ki, kalemleri hep cesur ve devrimci olsun. Yansalar da dokunmaya devam etsinler imamın ordusuna...,

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder